24 Şubat 2025 Pazartesi

Derbi Önü

 Derbiyle ilgili birkaç video izledim. Çeşitli görüşlerden analizleri kafamda derledim. Biraz özet geçmek istiyorum.

Sanıyorum Mou 3lü defansa ve pozisyon almasına güvenerek 60-65 dakika skor ne olursa olsun bekleyerek oynayacak. Normal şartlarda 6 puan farkı ve ikili averajı düşündüğümüzde Fenerbahçe'nin yüksek tempoyla hücum yapmasını Galatasaray'ın da oyunu kapatmasını bekleriz. Ancak Fenerbahçe yüksek tempoda hata veriyor. Bunu Göztepe karşısında gördük, ilk yarıda perişan oldular. Hatta gole kadar Kasımpaşa, Rize maçlarını ve 3-0'ın rövanşında Anderlecth'in tempoyu yükselttiği dakikalarda da F.Bahçe'nin zorlandığını gördük. Dolayısıyla oyun koş-koş'a dönerse Galatasaray ligdeki en mahir takım. Dolayısıyla Mourinho daha "akıllı" oynamak isteyecektir.

GS oyun kuramıyor, AZ maçında da gördük bunu. GS'nin kuramadığı oyunda kullandığı uzaktan mancınık sistemi Mou'nun pozisyonda bekleme işine uygun. Burada FB açısından tek handikap defans hattına Barış-Osimhen-Sallai(Ahmet) ile yapılacak hava topu baskısıyla defansın daha da geriye kaçıp sekenlere Torreira ve Sara'nın buluşması. İlk maçta Torreira o şekilde buldu golü mesela. Tabi Mou da burada Fred-Amrabat'ın top toplayıcılığına güvenecektir. Yani oyun GS'nin tempoyu yükseltmeye çalıştığı ve uzaktan mancınık attığı, FB'nin de düşük tempoda bekleyip hava topunu cepheden karşıladığı bir oyun olacak.

Burada GS defansı itip ortasaha ile arayı açarak oraya Sara-Torreira sızdırmaya, FB de sekenleri Fred ve Amrabat ile toplayıp AMC'ye ve Dzeko'ya aktarıp onlarla kanat beklere ya da Nesiri'ye servise oynayacak. AMC'de Tadic oynarsa şaşırmam.

Okan Buruk da "defansı itebiliriz" diye düşünerek Mertens ya da Yunus ile başlayabilir. Yine de Lemina-Torreira-Sara 3lüsünün bozulduğu bütün denklemlerde FB, hangi ortasaha 3lüsü olursa olsun, avantajlı olur. Mourinho defans 3lüsünü nasıl kurgulayacak asıl soru işareti burası. Amrabat-Osimhen eşleşmesinde Osimhen'in üstün çıkacağı ortak kanı şeklinde. Hatta Osimhen'in üstünlük kuramayacağı oyuncu yok gibi. Mourinho asıl meselenin defansın geriye kaçmaması diye düşünerek tecrübeli oyunculardan bir 3lü kuracağını düşünüyorum. Skriniar, Djiku bu tecrübeye sahip. 3. seçenek Mert Müldür olursa şaşırmam. Dolayısıyla sekenleri toplama işi Fred ve Amrabat'ta olur ki takım hücuma çıktığında bile 3+1 Amrabat'la birlikte defans güvenliğini elden bırakmak istemeyecektir. Yani "gidebilirsek atarız, atamazsak da yemeyelim" şeklinde bir oyun bekliyorum Mourinho'dan maç boyu.

Dananın kuyruğunun kopacağı yer Lemina'nın çıkacağı an olabilir. 90 dkyı çıkaramazsa 60-70 gibi kenara geldiğinde yapılacak hamle çok kritik. Muhtemelen Mourinho puan farkı ve ikili averaj için takımı bu dakikadan sonra ileri çıkaracaktır. Okan Buruk, "defansı ittik, daha kreatif oyuncu" diyerek Lemina-Mertens değişikliği yaparsa Mou'nun ekmeğine yağ sürer. Mou Tadic-Dzeko'yu Talisca-Szymanski ile değiştirip Talisca-Torreira eşleşmesi yaratmak isteyecektir. Yorgun Sara-Torreira'yı da Fred-Szymanski-Talisca ile ezecektir ve GS'yi ortadan ikiye bölecektir.

Bu dakika için Sallai ve ya Barış'tan birinin yerine Ahmet ilk 11 başlamalı diye düşünüyorum. Yunus'u da denkleme katarsak GS enerji ezilmesinin karşısında durabilir ancak Mertens intihar olur. Lemina-Mertens ile Lemina-Yunus değişikliklerinin farkı olmayacaktır. Yunus bu maç için sadece kenar oyuncularına bir alternatif olabilir. İlk maçtaki gibi rakip beki içeri sürüklemek ve kendi bekini rakip kenar stoperle birebir bırakmak güzel fikir olabilir. Bu kombinasyon sağ kanattan gerçekleşirse, Franky'nin ortasında arka direkte Barış'ı topla buluşturup Osimhen'e indirilen top gözümde canlanıyor. Tıpkı ilk sene içerdeki Beşiktaş maçında atılan ilk golde olduğu gibi.





GS'nin yumuşak karnı DMC bölgesi. 60 dk yorgun Torreira ile taze Talisca karşısında savunamazsın. Kaan pozisyon alma ve pasla çıkmada 20 dk ikame edebilir ancak Şimanski de oyuna girdiğinde yapılacak şok preslerde Kaan'ın defoları ortaya çıkacaktır. Topla çıkamaz. Topu isabetli atar ama ayağından yavaş çıkarır. Dolayısıyla, Kaan'ın topu çıkarırken çeyrek saniye gecikmesi Sara ve Torreira'nın destek için daha geriye gelmesi ve FB'nin GS'yi daha geriye itmesi demek. Abdülkerim ile Osimhen'in arası daha da açılacaktır. Zaten baskılı oynayacağı dakikalarda tam da Mourinho'nun isteyeceği bir şey olur bu. Eğer GS bir de skor dezavantajında olursa Lemina-Mertens gibi "hücumcu" görünen bir hamle aslında intihar olur. Dediğim gibi, maç normal seyrinde giderse Mourinho'nun bütün planı 60-70'e kadar Lemina'nın çıkması ya da oyundan düşmesi üzerine kurgulayacaktır. O dakikaya kadar bir timsah sabrıyla avını bekleyecektir. Burada Okan Buruk'un derbi hazırlıkları önemli olacak. Belki yine şapkadan hiç bilmediğimiz bir tavşan çıkarabilir. Duran toplar artık her iki takım için de birer silah. Galatasaray epeydir iyi durumda ama Fenerbahçe de kornerlerden gol bulmaya başladı. Fenerbahçe öne geçerse Galatasaray'ın akan oyunla gol bulabilme şansını pek görmüyorum. Taktik açısından üzerine çok konuşulacak ama seyir zevki açısından da çok bir şey vaat etmeyen bir maç bekliyorum. Aslında, bir maçlığına teknik direktörleri değiştirmek isterdim. Ortaya şahane bir maç çıkardı. Kazanmak zorunda olan Fenerbahçe'nin yükselen kadrosunun başında Okan Buruk ve 6 puan farkını ve formu düşen takımı yormadan sabırla kontrasını bekleyen Galatasaray'ı yöneten bir Mourinho paralel evreni bize şahane bir maç izletirdi.

8 Ocak 2025 Çarşamba

Asaf - Yine Bir Hayal Kırıklığı


Dikkat (Attention, Achtung) !! Bu yazı filmi izlemediyseniz spoiler içerebilir. Yani bir diğer deyişle film zevkinize limon sıkabilir.



Asaf dizisini izledim, güzel fikir ama çok eksik kalmış. Payen Kuyern (PK) adında bir yapılanma var bunu Fetö'nün üst düzey yapılanması gibi düşünebiliriz. Bir çeşit ponzi ama sistem para ile değil itibar ve güç ile dönüyor. Sisteme girenin güç ve itibar beklentisi farklı. Para da olabilir, elitler kulübüne giriş de mevki/makam da. Ama sisteme girişin şartı suç. Herkese sisteme girmesi için kendi alanında/mesleğinde bir suç işletiliyor ve delilini başkasına saklatıyorlar. Dolayısıyla sisteme giriş var ama sistemden çıkamıyorsun. Çünkü, çıkmak için attığın her adımda yeni bir suça bulaşıyor başka delil bırakıyorsun. Bir çeşit mafyatik ilişki ağı. Omerta'ya uymayanın cezası da belli.

Fikir bu açıdan müthiş. Ama bu devasa sistemde görebildiğimiz en kalbur üstü kimse birkaç kalantor. Mesela savcı/hakim görmüyoruz sistemde, ya da bakan/milletvekili/siyasetçi. Böyle bir sistemin oralara sıçramamasına imkan yok. Ezel'deki Kenan Birkan'ın ev partisini düşünün, Eyşan'a partiye katılan insanları nasıl tanıttığını. Tam olarak o sistem var işte.

PK bir çeşit suç örgütü ve başında Nasuh (Rıza Kocaoğlu) var. Ne yapmışlar suç olarak? Devletin işleyişini kilitleyip kendi yollarını örüp sistem içindekilere yol açmışlar. Paralel devlet hikayesi yani. Ama örgü çözülüp de sonda anlatılan suçlara bakıyorsun, en babası organ nakli için sıralarda atlama yapmak. PK içindekilere bir şekilde öncelik sağlamak. PK içindekilerin daha iyi bir hayat sürdüğü anlatılıyor da eriştikleri ayrıcalıklar da öyle ahım şahım değil. Özel krediler bulmak, mevki makam sahibi olmak falan. Ha bir de Kuyern Coin var. O da ne kadar suçsa artık. Şimdi bütün ödeme sistemleri, alışveriş siteleri kendi sanal paralarını icat etti bir şekilde. Suç unsuru olacak bir ayrıcalık da yazamamış senaristler. Mesela, 3 tane komiser var, 2 si sisteme girmiş. 6 bölümün 1'i süre olarak polis merkezinde geçiyor ama ortada bir tane savcı yok. Sistemin içinde de savcı yok dışında kalıp işin üstüne giden savcı da yok. Komiserlerden biri PK'ye girmiş, sonra çökertmeye karar vermiş. İlk yapacağı iş deli bozuk bir savcı bulmak olur, hani Savcı Esra gibi, yok. Normalde bir savcı bulur, o savcı da PK'de olur, işine taş koyar, PK'ye bunu satar falan. Behzat Ç'de bile yapıldı bunlar, Barbaros'un hakim babası mevkisini çıkarları için kullandı. PK diye bir sistem kurup bunu çökertmek üzerine dizi yapıyorsun ama böyle bir kurgu oluşturmuyorsun. PK bir distopya kurmanın hemen öncesinde kalmış hissiyatı veriyor.

Ya düşünün bir kere, PK'deki herkesi bir balo salonuna toplayıp otomatik silahlarla öldürüyorsun, ülkenin kalantor 100-150 kişisini, doğru dürüst bir soruşturma bile olmuyor. Tombalacı Mehmet kumarhaneyi taratınca 33 kişi öldü diye hiç değilse kumarhanenin sahibi diye Çakır'ı 9ay içerde tuttular. Ha, aralarından en az biri köstebek diye hepsini öldürüp sonraki bölümde yeni üye alımı yapma fikri şahane, o ayrı.

Dizinin akış kurgusu da hayal kırıklığı. İlk 3 bölüm sorulan sorular son 3 bölüm teker teker açıklanıyor. Ama puzzle'ın en değerli parçası, PK'ye girmemiş 3. komiser Arif (Umut Kurt) Asaf'ın abisi Aziz'le (Tayanç Ayaydın) görüşmesinden Nasuh'u tutuklayana kadar sistemi nasıl çözdüğü anlatmamışlar. Evet, dosyayı karıştırıyor birkaç şey okuyor ama hepsi o kadar. Elinde herhangi bir delil bulup da suçlama yapacak verileri nasıl elde etti, bilemiyoruz. Mesela Asaf'ın aracın servisindeki müdürün PK'de olduğunu Asaf nasıl öğrendi, bilmiyoruz. Çünkü gösterilmedi. Belki Kemal Komiser'in bıraktığı USB'den öğrendi ama bu "belki"lerin hepsini flashbacklerle gösterdiler. E o kısmı anlatmayınca dizinin kurgusu da eksik kalıyor işte.  Bu gösterilmeyen "belki"lerin Kurguda atılmış olma ihtimali yüksek. 6 bölüm yerine 8 bölüm yapsalar anlatılabilirdi aslında. Belki de 8 bölüm çekilip Netflix'le 6 diye anlaşıldı, kurgu da böyle eksik kaldı. TOD'da Sarmaşık Zamanı vardı mesela, yine Burçin Terzioğlu'nun oynadığı. Temposu çok yavaştı ama 8 bölümde sindire sindire anlatmışlardı bütün kurguyu.

Kurguda nereler, ne kadar atıldı bilemiyorum ama özellikle PK'de başta bahsettiğim savcı/hakim/bakan/mv olmaması Alef'in 1.sezonu gibi bir şeyler anlatılmak istenmiş ama cesaret edilememiş hissiyatı veriyor. Ama öyle olduğunu da pek sanmıyorum. Sonuçta başka dizilerdeki parçalarda bunlar anlatıldı. İki tane örneği verdim mesela, Ezel ve Behzat Ç. Bu ikisini birleştirip daha derin bir yapı kurmayı becerememişler maalesef. Güzelim senaryo da yetersiz kalmış.

Oyunculuklara gelince, inanarak oynayan 2 kişi var. Biri Asaf (Cihangir Ceyhan) diğeri Rıza Kocaoğlu. Biraz da Kemal Komiser (kimin oynadığını bulamadım). Ha bir de yetimhaneden kaçırılan çocuğun da oyunculuğunu beğendim. O yaşta çocuğa o karakteri yüklemek güzel iş. Yönetmene tebrikler. Bunun dışında diğer oyuncular ya kurgu kurbanı olmuş ya da işin parasına bakmışlar. Çok etkileyici performans yoktu.

Benim Asaf'a puanım 6/10. IMDB'de de 5.8 gelmiş. Bu arada IMDB sayfasında Asaf karakteri için Yerman Gur ve Rüya karakteri için Ell isimleri var. Belki bir de yabancı versiyonu çekeceklerdir. Yerli versiyonu çıtır çerez, haftasonu kapalı havada yapacak daha iyi bir işiniz yoksa gideri var. Aynı kurgu için yabancı versiyonu izlenir mi emin olamadım. İkinci sezon çekilir mi? Yani, Nasuh aslında uluslararası bir örgütün Türkiye ayağı olur, büyük abiler Türkiye'ye gelir, yeni bir yapılanma kurar vs. İstese yapılır da bence gerek yok. 1. sezonda suç ağını köpürtemediğin için zaten kabaramayan kek gibi olmuş dizi.

Asaf

Yönetmen: Özgür Önurme

Senaryo: Özgür Önurme