18 Aralık 2018 Salı

Ölü'n Bizi Ayırana Dek


Konusu : Cansu ve Serdar, evlilik hayatı canlarına tak etmiş ve boşanmaya karar vermiş bir çifttir. Boşanmadan bir gece önce kendileri için düzenlenen bir kutlama partisine katılırlar. Ancak sabah aynı yatakta uyanırlar! Bir gece öncesine dair çok az şey hatırlayan Cansu ve Serdar'ı bekleyen asıl sürpriz, salondaki kanepede uzanmakta olan cesettir.

Katil kim?
Ne yapacağını bilemeyen çiftimiz bir yandan “Hangimiz katil?” sorusuna yanıt ararken, bir yandan da ilişkilerini, evliliklerini, geçmişlerini, kendilerini bulundukları noktaya taşıyan olayları yeniden değerlendirecek ve karşılarına çıkacak bambaşka sürprizlerle mücadele etmeye çalışacaktır.

Ölü'n Bizi Ayırana Dek oyunuyla ilgili biraz araştırma yaptığınızda oyunla ilgili yukarıdaki bu iki paragrafa rastlıyorsunuz. Zaten bu bilgilerin biraz dışına çıkmaya çalışırsanız spoiler yemiş olursunuz, oyunla ilgili heyecanınız kaçabilir.

Oyun, bahsi geçen "önceki gece" hakkında ipuçları veren gölge oyunuyla başlıyor ama bu ipuçları zaten oyunun içinde tekrar veriliyor. Bazı sahnelerde müzik ve ışık oyunlarıyla mod yaratmak, dekor geçişlerini sağlamak ve bunu oyuna yedirmek konusunda uygulanan teknikler de çok iyiydi. Yapmacık olmadığına ikna oluyorsunuz. Bu iki tekniği beğendiğimi ilk etapta belirtmek istedim.

Hakan Yılmaz'ı sahnede ikinci izleyişim. Diğer oyunu olan Yetersiz Bakiye'de oyunun temposunu yüksek tutmaya çalışan, lokomotif olan bir performansı vardı. Öyle olunca da tek başına çırpınmasını görmek biraz yorucu oluyordu ve iyi bir intiba bırakmadı. Nankatsu'yu kurtarmaya çalışan Tsubasa gibiydi. Bu oyunda ise Ebru Cündübeyoğlu ile dengeli bir şekilde -adeta paslaşarak- gitmeleri seyir zevkini çok yükseltiyor. Tabi bu uyumda iki sezonluk dizi (Yalancı Romantik) geçmişlerinin etkisi de vardır. Bu ikili oyunlarını ise Tsubasa-Misaki anlaşmasına benzetebilirim. Seyirciyi istedikleri gibi oyunun hangi konusunda tutmak istedilerse o konuda tutabildiler. Sonuçta ortada iki büyük mesele var: 1. Cansu ve Serdar neden boşanıyor? 2. Katil Kim? Bunların yanında "Dün gece neler yaşandı?" "Bu olaydan nasıl kurtulacaklar?" gibi küçük merak unsurlarını da çok güzel yönlendirdiklerini söyleyebilirim. Ve bahsetmeden geçemeyeceğim: Ebru Cündübeyoğlu fiziğiyle, duruşuyla, oyunuyla sahneye çok yakışıyor ve harika bir görsel şov sergiliyor. Sahnede ilk kez izlememe rağmen hayran kaldım.

Her iki oyunun bir başka ortak ismi Cengiz Şahin. Her iki oyunun da yapımcısı aynı zamanda küçük birer de rolü var. Yetersiz Bakiye'de az ve öz konuşan mafya babasını bu oyunda ise neredeyse repliksiz nakliyatçıyı jest ve mimikleriyle gerçekten iyi oynuyor. Ayrıca Volkan Aktan'ın da 2 saat boyunca hareketsiz kalarak çok iyi bir "ceset performansı" göstermesi saygıyı hakediyor.

Oyunun düğümü bi parça sündüğü için çözümü bi parça aceleye geldiğini söyleyebilirim. Ebru Cündübeyoğlu ve Hakan Yılmaz o kadar lezzetli oynuyorlar ki, düğüm kendiliğinden mi uzun yoksa bu ikili demleye demleye, keyfine vara vara mı oynuyor o kısmını bilemiyorum. Yine de çözümü biraz daha yavaş ve biraz abartılı şaşırmalarla daha rahat anlatabilirlerdi. Belki de düğüm kısmında o kadar lezzetli oynuyorlardı ki bitmesini istemediğim için çözüm aceleye gelmiş gibi hissetmişimdir. Zira 1 saat daha oynasalar izlerdim.

Abartılı bir komedi beklemeyin. Karı-koca ilişkisini ele alan bir oyunda espriler de kadın-erkek çatışmalarından çıkıyor zaten. Tahmin edilebilir espriler doğal ve kararında bir oyunla yine de sizi güldürüyor. Kaldı ki bir stand-up performansı beklemek haksızlık olur. Ama eğlenceli bir akşam geçireceğinizi garanti edebilirim.

Ölü'n Bizi Ayırana Dek
Konsept: PuCCa
Yazan: Murat Dişli, Alper Atalan, Zeki Enes Akkan, Ebru Cündübeyoğlu
Oyuncular: Hakan Yılmaz, Ebru Cündübeyoğlu, Volkan Aktan, Cengiz Şahin
Yöneten: Hakan Yılmaz
Yapımcı: Cengiz Şahin
Işık Tasarım: Burak Gürsoy
Genel Koordinatör: Fatih Aydın
Afiş Tasarım: Gülden Aydın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder