Madem konular açıldı, daha önce twitterda yazdığım 1-2 hayalimi de yazayım. Hayal diyorum çünkü bu siyasetçi egolarıyla gerçekleşmesi mümkün değil.
Şu anda muhalefet 2 kutup + diğerleri şeklinde dağılıyor. Merkez siyaset (6lı masa), Sol-Sosyalist siyaset (TİP-HDP) (Buraya da diğer sol partiler katılmıyor, hepten komedi bir durum) ve Zafer, Memleket gibi merkez siyasette yalnız kovboylar ve diğer ideoloji partileri (Sarıgül'ü geçiyorum. Deli gibi bir şey yaptı o kendini). Bana kalırsa AKP virüsünden kurtulmanın en güçlü yolu herkesin merkeze yaklaştığı bir düzende mümkün. Merkez ne kadar büyük ve aidiyeti güçlü olursa diğer tarafa daha yüksek sesle "biz seni ve köhne düzenini istemiyoruz" diyebilir. Merkezde büyük yeri kaplayan 6lı masa ama o da hantal ve işlevsiz. Yine de ses oradan çıkacak ve oraya dahil olmak lazım. Bunu Özdağ ve İnce gibi mızıkçılık yaparak değil de iş yaparak yapmak lazım. Mesela LDP bütün sol-sosyalist partileri bir masaya davet ederek "Hukuktaki bu siyasallaşmanın önüne geçmek için yol haritası"nı konuşmaya çağırabilir. Buradan çıkacak ortak fikir ne olursa olsun "Bırak 6 benzemezi, fikren yan yana gelemeyecek olan bizler bile senin bizi soktuğun bu bok çukurundan kurtulmak için bir araya geldik" mesajını verir. Seçmenin durumun vehametini anlamak adına böyle radikal bir araya gelmelere ihtiyacı var çünkü belli ki 6lı masa o kadar hantal ki o dikkati çekemiyor.
Dünyada ve doğal olarak Türkiye'de seçmen ideolojileri merkeze doğru evriliyor. Mesela İsmail Saymaz konuk olduğu bir programda (sanırım Armağan Çağlayan'da söylemişti) "Sosyalist ve sosyal demokrat ailelerin çocukları bile artık o kadar solda durmuyor" demişti. Buna mesela imam-hatipe çocuğunu gönderecek kadar dindar ailelerin çocuklarının deist-ateist olmasını da ekleyebiliriz. Yani insanlar artık kendilerini 9/10, 10/10 ideolojik görmüyorlar. Seçime sokulmayan LDP'ye de benzer şekilde son yıllarda gözle görülen ilgi artışı var ya da en azından bazı liberal değerlere. Seçime giremeyen LDP'nin oy oranı da anketlerde çıkmıyor doğal olarak. O yüzden Cem Toker'i cumhurbaşkanı adayı göstermelidir. Toker'in hem söylemleriyle, hem ekran yüzü olarak karşılığı var. Zaten meydan meydan gezip miting yapacak hali yok. Doğal anket gibi olacak ve LDP de gücünü ölçmüş olacak. Doğu Perinçek'in 100bin imza aldığı yerde Cem Toker tulum çıkarır zaten. İkinci turda muhalefetin adayına oy veririz yine zaten.
Parlamento seçimlerinde de kime oy vereceğimi yazmıştım twitterda buradan da yazayım. Bölgemden aday olursa oyumu Jahrein'e vereceğim. Neredeyse her konuda aynı fikirdeyiz, ulaşılabilirliği de var. Milletvekili algısını değiştirmek adına da önemli bir fırsat olacaktır. Muhtemelen bölgemden aday olmayacağı için, LDP de seçime sokulmazsa Ahmet Şık nereye ben oraya. Liberal parti ve adaydan sosyalist parti ve adaya savrulmak çelişki gibi gelebilir size. Şöyle ki, Ahmet Şık ideolojilerinden bağımsız vekilim diyebileceğim 600 kişi içindeki 3-5 kişiden biri. Ayrıca, parlamentoda sosyalist seslerin olması olmamasından daha önemli. Tıpkı geçen seçimde HDP'ye verdiğim oy gibi. Meclis içinde kalmaları bu ülke için meclis dışında kalmalarından daha hayırlı. Zaten Ahmet Şık da HDP'den adaydı, bir taşla iki kuş olmuştu benim için. LDP'ye oy veririm dedim diye bileğimi kesseniz kanım mavi akar demiyorum zaten. 6/10 liberal tanımlıyorum kendimi, geri kalan 4 için de sosyalistlere oy verebilirim. Normalde böyle bir oranda seçmen için "merkez" seçmen denir ama ben merkez siyasilerden nefret ediyorum. Merkezle çatışan ve hukuku önceleyen ideoloji partilerinin güçlü kalması bana daha demokratik bir yapı vaat ediyor. Yakında sosyologlar bu konuda tez yazarsa şaşırmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder