Euro'12 hakkında daha fazla yazarım diye ümit ediyordum ancak maçların çoğunun sıkıcı geçmesi beni turnuvadan soğuttu.Arada heyecanlı maçlar izledik ama özellikle İngiltere,Fransa ve İspanya'nın maçları inanılmaz derecede sıkıcı geçti. Keza Almanya'nın. Ancak kaderin cilvesi yazdığım iki yazı da İspanya-İtalya maçlarına denk geldi.
Turnuva başlamadan kafamda guruplardan çıkabilecek takımlara dair beklentilerim tuttu diyebilirim. A gurubunda Rusya-Çek Cumhuriyeti bekliyordum sadece o açıdan da bir tek Rusya'yı tutturamadım diyebilirim.
Turnuva başladıktan sonra ve gurupların ilk maçlarının ardından 2 tane tezim vardı ancak 1'i tuttu. Rusya ve Ukrayna 'nın şaşırtıcı performanslarının ardından ikisinin de sürpriz yapabileceğini öngörmüştüm çünkü turnuvadaki hemen hemen bütün oyuncular bu sene büyük liglerde 50-60 arası maç oynadı ve bir bıkmışlık-motivasyon problemi sezdim. Bu açıdan nispeten daha maç oynayan Ukrayna ve ligleri yaz dönemine denk gelen Rusya sürprizci olarak adledmiştim. Çünkü bu iki ülkenin de oyuncularının çoğu kendi liglerinde oynuyorlardı. Ancak bu öngörüm tutmadı.Tabi burda diğer ülke oyuncularının silkinip kendilerine gelmeleri gibi bir durumdan ziyade turnuvanın genel kalitesizliği ile ilgili olduğunu belirtmekte fayda var. Kalite farkıyla da zaten çeyrek final ekipleri kendilerini belli ettiler.
Diğer öngörüm ise bizim milletimizle benzerliği hayli fazla olan İtalyanların şike soruşturmasından dolayı direnç gösterebileceğiydi. Zira empati yaparak benzeri bir durumla karşılaşsak biz de başarılara imza atarız gibi bir düşüncem oldu ki zaten İtalyanlar da 2006'da olduğu gibi bu başarıyı finale gelerek gösterdiler. Eğer kupayı da kaldırırlarsa 2014 Haziran'ında bahis şirketleri "İtalya'da şike soruşturması açılır" bahsinin oranlarını düşüreceklerdir.
İtalyanların müthiş dirençli ve güzel futbollu olmalarının baş sebebi turnuvada yıldızı parlayan 2 teknik direktörden birine sahip olmaları. Portekizli Bento'nun aksine İtalyan teknik adam benim gözümde bir adım daha önde ve şimdiden turnuvanın teknik adamı oldu.Daha guruplardaki ilk maçta İspanya'yı durdururken gösterdikleri anti-antifutbol ile gönlümü fethetti. Ancak bu sefer finalde işleri o kadar da kolay değil. Karşılarında kazanma alışkanlığı olan bir İspanya bulacaklar ve altın jenerasyon tüm zamanların en iyi takımı olmak için savaşacak.
Tabi burda da İspanya'nın oynadığı aşırı pas futbolundan sıkılmanın bizi İtalya'yı desteklemeyen sevkettiğini söylemek lazım. İspanya için yapılan linç girişimi bana çok komik geliyor. Kabul bu kadar pas yapmaları ve temponun bu kadar düşük olması sıkıcı ama zaten İspanya 4 senedir böyle oynuyor. Methiyeler düzdüğümüz total futbol ya da pas futbolu sıkıcı gelmeye başladı. Allah'dan ben total futbol sevdasından Rijkaard'ın Galatasaray'a gelişinin 4. ayında vaz geçtim. O yüzden bana daha da sıkıcı geliyor ama kendimi İspanya ya da Barcelona maçlarını izlemek zorunda hissetmediğim için de kafam rahat.
Bu konuda galiba en güzel yorumu da Mehmet Demirkol yaptı NTVSpor'da İspanya-Fransa maçının ardından. "Kabul ediyorum İspanya'nın pas futbolu bize sıkıcı geliyor ama bu gözümüzün alıştığından kaynaklanıyor. 2008'de methiyeler düzdüğümüz futbola alıştık ve artık bunu izlemek bize keyif vermiyor. Yoksa İspanya aynı İspanya. Bu futbolu bu turnuvanın başında oynamış olsalardı yine methiyeler düzecektik." Galiba İspanya "değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" felsefesine yenildi. Gerçi Pep, Barcelona'da bazı değişiklikler yaptı ama bunlar kökten değişiklikten ziyade ufak rötuşlardı sonuçta İspanya halkı bu oyundan sıkılana kadar izlemek zorundayız. Başarının geldiği yolda ise sıkılacaklarını tahmin etmiyorum. Zira Türkiye de böyle futbol oynasa herhalde biz de sıkılmazdık. Yine de 3 turnuvadır "Looser" Almanlar'dan "winner" lafını alan İspanyollar maçın en büyük favorisi.
Turnuvanın hayal kırıklığı ise Hollanda ile Almanya. Hollanda'nın guruptan çıkabileceğine pek ihtimal vermiyordum zira bu senenin bir diğer "winner"ı CR7 artık daha fazla isteyecekti ancak Almanlardaki hayal kırıklığımın nedeni ise yarı finalde elenmelerinden ziyade oynadıkları futbol. Bütün oyuncuların kafası olası İspanya finalinde ve bu sefer şeytanın bacağını kırmanın düşüncesinde idi. En azından oynadıkları futbol bunu gösterdi. Yine de İspanya gibi taktik disiplin ve oyun kurgusundan ödün vermeden oynadılar ancak kendilerini turnuvanın diğer finalist adayı olarak görmek İtalya gibi taktiksel bir deha tarafından yönetilen bir takım karşısında takılmalarına neden oldu.
Bütün bunlar İtalya'nın destekçilerinin artmasına neden oldu. Benim için ise İtalya'yı desteklemek için daha farklı sebepler var.Güzel futbol, Roberto Sergio, Mustafa Ergin Karacan, Gianluigi Buffon ve Andrea Pirlo...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder