18 Temmuz 2012 Çarşamba

Satranç-Stefan Zweig

Uzun zamandır içimde bulunan kitap okuma isteği, gerek benim tembelliğim gerekse de seçtiğim kitaplardan dolayı hayli sekteye uğradı. Motoru tekrar ısıtmak için D&R'a girip kitaplara bakarken kapağı ve ismiyle dikkatimi çekti, Satranç. 
Stefan Zweig ismi benim için yabancı ancak entel abilerin takıldığı ekşisözlük'de kendisi için gayet güzel yorumlar yapılmış. Herkesin ortak kanısı da Satranç kitabı zirve yaptığı nokta. Dediğim gibi Zweig benim için yabancı olsa da kitap hakkında söylenebilecek önemli şeyler var.Kitap romandan ziyade uzun hikaye olarak sınıflandırılmış -ki zaten 72 sayfa- ancak roman havasında sürükleyici. İlk sayfayı okuduğunuz anda hikaye sizi anında sarıyor ve zaten fasikül gibi incecik olması da "ben bunun hakkından gelirim" demenize neden oluyor, yani motoru tekrar ısıtmak isteyenler için ideal.
Hikaye New York-Buenos Aires seferini yapmak için hazırlanan yolcu gemisinde başlıyor ve gemide yaşanan büyük bir satranç maçını anlatıyor. Doğuştan gelen yeteneği ile Dünya Satranç Şampiyonu olan Czentovic ile  eline geçirdiği satranç kitabıyla oyunun inceliklerini öğrenen  ve büyük bir tutkuyla oynayan Dr.B'nin karşılaşması aslında prestij açısından çok önemli bir karşılaşma değil ancak özellikle yazarın edebi diliyle birlikte okur için dünyanın en önemli maçı havasında geçiyor. 
Edebi eserler 2 kişinin ağzından aktarılır. Ya karakterlerden birinin anlatması gibi yazılır ya da 3. bir kişi anlatıyormuş gibi. Ancak Zweig'in bu kitabında 4. hatta 5. kişilerin anlatımları gayet ustalıkla hikayenin içine yedirilmiş. Okuduğunuz 8-9 sayfanın aslında 2 tırnak arasında olduğunu farkediyorsunuz. Bir anda zaman ve mekan kavramı değişiyor ancak çok kolay adapte olunabiliyor.   
Hikayenin diline gelecek olursak betimlemeler can sıkıcı düzeyde değil. Rahatlıkla gözünüzde canlandırabilir ve kurguya dahil olabilirsiniz. Yazarın, öyküde bahsettiği felsefik açılımlar -özellikle felsefe sevmeyenler için- fazla boğucu değil. 
Kitabı alırken satranç hakkında birkaç taktik ya da hamle öğrenirim diye umuyordum ancak bu konuda kesinlikle hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Kitabın isminin ve konusunun Satranç olması özellikle tavla sever bir millet olduğumuz için temkinli yaklaşmaya neden olabilir ancak satranç tahtasının başına bir kez oturmuş olanları ve oyun hakkında basit bir bilgisi olanların bile rahatlıkla anlayacağı seviyede. 
Genel olarak motoru tekrar ısıtmak isteyenler için ideal bir kitap ve inceliğini hissettikçe kitabı elinizden bırakmak ve hazzını daha uzun süre tatmak için çaba sarf edeceksiniz. Son sayfasına geldiğinizde "keşke biraz daha uzun olsaydı" diyeceğinizden eminim. Hatta Dr.B gibi bir satranç kitabı mı edinsem diyebilirsiniz...

Not: Yazar kitabı basıma hazırladıktan kısa bir süre sonra eşiyle birlikte intihar etmiştir.
Not2: Kitabı bana hediye eden Aselgız'a teşekkürlerimle...

Satranç-Stefan Zweig/1941
Can Yayınları 
Çeviri: Ayça Sabuncuoğlu


   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder