3 Mart 2019 Pazar

Bir Aşk İki Hayat




Başarısız bir yönetmen, cıvıl cıvıl hayat dolu bir mimar, bir köpek, bir kaza ve Ay Yapım ve Med Yapım ortaklığı Şampiyon'dan sonra sımsıcak bir hikaye ile daha karşımızda: Bir Aşk İki Hayat. Türkiye'nin en popüler iki sinema/dizi içerik üreticisi şirket güçlerini Eylül 2018'de Madd Entertainment adı altında birleştirmişler. Adeta bir elin nesi var iki elin sesi var durumu. Şampiyon'dan sonra bu birliktelik yoluna güzel bir aşk hikayesiyle devam ediyor ve geçmişten günümüze gerçekten başarılı işler çıkarmaya devam ediyorlar. 

Bir Aşk İki Hayat'ın fragmanını izlediğinizde sizi Nejat İşler'in o buğulu ve büyülü sesi karşılıyor. Umut (Engin Akyürek) o gece köpeğini dışarı çıkarmak ya da çıkarmamak arasında iki seçenek arasında kalır ve bu her iki seçenekte de başına gelenleri konu alan bir film ortaya çıkar. Paralel evrenlere göz kırpan bir, pardon iki hikaye ile aslında ying-yang ya da bu topraklara ait cümlelerle "her şerde bir hayır, her hayırda bir şer vardır" hikayesi filmin ana fikri. Bu örnekte filmler şüphesiz olarak vardır ama benim izlediğim ilk örnekti. Eğer Kelebek Etkisi'ni saymazsak. Her anı dolu dolu, izlerken sıkmayan bir film Bir Aşk İki Hayat. 

Engin Akyürek Umut rolünde gayet başarılı olmuş. Hatta yazıya başlamadan önce fragmanı tekrar izledim. Ardından da Akyürek'in bir önceki filmi (yine Ay Yapım imzasıyla çıkmış) Bir Küçük Eylül Meselesi (2014)'nin fragmanını izledim. Ve fark ettim ki Akyürek bu 4-5 yıl içinde oyunculuk anlamında çok yol almış. Buna bir de estetik operasyonlarını eklersek Akyürek de artık yeni nesil aranan jön ekibine katılacaktır. Eylül Meselesi'nde hikaye genel olarak Eylül (Farah Zeynep Abdullah) üzerinden akıyordu ve açıkçası Zeynep Abdullah bir karakteri canlandırıyorsa kesinlikle diğer oyunculardan rol çalıyor. Buna bir de Tekin karakterinin silik, pasif bir tip olmasıyla "Acaba Tekin'i Akyürek'ten başkası daha iyi oynar mıydı?" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bir Aşk İki Hayat'ta ise hikaye ağırlıklı olarak Umut'un iki seçeneğinden oluşan iki hayatı olması sebebiyle Umut üzerinden akıyor ve Akyürek de bu rolü gayet başarılı olarak doldurmuş. Hatta filmin 10-15. dakikasında filmi birlikte izlediğim Aselgız'a "Bu Eylül Meselesi'ndeki oğlan mı?" diye sormuştum. Yani Akyürek'in gelişimi kesinlikle fark ediliyor. 

Bergüzar Korel herhalde bu film için seçilebilecek en uygun oyuncuydu. Şüphesiz yetenekli kadın oyuncularımızın sayısı fazla ama sessiz sakin, fazla çığırtkanlığını yapmadan güzel bir film yapıyorsanız oyuncu seçiminde de yine uzun zamandır kamera önünde olmayan birini seçmek bana mantıklı geliyor. Vatanım Sensin'de oyunculuğunu üst seviyelere çıkan Bergüzar Korel'in diziden sonraki ilk işi bu film olmuş. Vatanım Sensin'deki Azize karakteri unutuldu ve artık Deniz olarak bambaşka bir karakter için daha çarpıcı bir şekilde ortaya çıkabildi. Deniz, hayatını düzene koymakla ilgili problemleri olan başarılı bir mimar. O kadar hayat dolu bir karakter yaratılmış ve Korel de bunu o kadar güzel oynamış ki filmi izlerken içiniz ısınıyor. 

Yan rollerde İpek Bilgin dolu dolu oynuyor. Merve Dizdar iyi iş çıkarmış. Osman Sonant ise hepi topu 10-12 saniyede oyunculuk nasıl olur dersi vermiş adeta. 

Filmin yönetmeni Ali Bilgin gayet başarılı bir iş çıkarmış. Zaten biyografisine baktığımızda Medcezir, Delibal, 20 Dakika, Ufak Tefek Cinayetler gibi başarılı yapımlarla Ay Yapım'ın kadrolu yönetmeni gibi bir durum söz konusu. Bu filmde ise hikayenin temposunu kaçırmadan, geçişleri kararında ve zamanında yaparak güzel bir iş ortaya çıkarmış. Hikayeyi senaryolaştıran Burcu Görgün Toptaş ve Özlem Yılmaz da buradan bir tebriği hakediyor. Ali Bilgin ile Ufak Tefek Cinayetler'de birlikte çalışan görüntü yönetmeni Yalçın Avcı'yı da kutlamak gerek. Filmde özellikle 4 mevsim geçiş sekansını ve bu sekansın sonundaki evlenme sahnesini çok beğendim. Ayrıca "mutluluğu bağlama" da çok güzeldi. Filmin neredeyse tamamı Kadıköy'de geçiyor ve adeta Kadıköy tanıtım filmi gibi kullanılabilecek kadar güzel. Mekan seçimleri, kostümler... Her yönüyle başarılı bir film çıkartmışlar. 

Bir Aşk İki Hayat, tanıtımı yetersiz oluşundan mıdır bilemedim, izlenme oranları düşük kalsa da güzel 2 saat geçireceğiniz bir film olmuş. Vıcık vıcık bir aşk hikayesinden ziyade anlattığı bir hikayesi olan film. O yüzden sadece çiftler için değil, tekler için de güzel zaman geçirmek adına iyi bir seçim olur. Özellikle de vizyonda yeteri kadar iyi yapım yokken.

Bir Aşk İki Hayat (Başka İhtimal) (2019)
Yönetmen: Ali Bilgin
Senaryo: Burcu Görgün Toptaş, Özlem Yılmaz
Görüntü Yön. : Yalçın Avcı
Yapım: Ay Yapım & Med Yapım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder