Geçtiğimiz 1 hafta boyunca tabiri caizse "ipimle kuşağım s.... t...." havasında geçti. Geçen hafta cumartesi abimden gelen davetle Ark WinterFest 2012'ye katıldık..Her şey dahil organizasyona misafir olarak katılmanın zevki hakikaten başka oldu. Koşuşturmayla geçen dönem arası tatilimi 1 hafta sonra Uludağ'da geçirmek hakikaten güzeldi. İşte bembeyaz Uludağ'dan birkaç sıcak kare...
Haftayı da Sultanahmet'te kapattık. 10 yıl önce annemlerle gittiğimizde "Tarihi Sultanahmet Köftecisi"ni bulmak pek mümkün olmamıştı. Beyazıt'tan Sultanahmet'e inene kadar 10-15 tane tarihi,meşhur,öz Sultanahmet Köftecileri vardı ama artık sayı 2'ye inmiş. 1920'den beri hizmet veren "Tarihi Sultanahmet Köftecisi- Selim Usta" zaten kalabalığıyla diğerinden kendisini hemen ayırıyor. İçerideki ünlülerle fotoğraflardan da zaten hangisinin tarihi olduğunu açıklıyor.
Tarihi olmasından dolayı fiyatlar fazla abartı değil, Sultanahmet civarına göre normal sayılacak fiyatlar..Lezzetse 1920'den beri ayakta kalmalarını açıklıyor zaten...
Köfte...11TL
Çorba...3.5 TL
Pilav...5TL
Piyaz ya da Salata...5 TL
Sultanahmet'e kadar gitmişken dönüşte de tramvaydan Karaköy'de inip Güllüoğlu'na uğramamak olmazdı. Her ramazanda baklava-güllaç yapımı ile ilgili haber konusu olan Mr.Güllü (Melih Gökçek'e benzeyen şahıs) gerçekten tatlı işini iyi biliyor. Her seferinde aldığım karışık porsiyonda bulunan her bir tatlının kendine has kokusu ve tadı var. Kaliteli ve taze fıstık ve ceviz kullandıklarını ve kullanırken de ellerini korkak alıştırmadıklarını da zaten çiğnerken anlıyosunuz..
Bu kadar tatilden sonra galiba artık kendimi derslerime vermem gerek..Ancak en kısa zamanda gündüzden gidip tarihi yarımadayı gezdikten sonra tekrar köfte-tatlı olayını yapmak için sözleştik Aselgız'la...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder