26 Mart 2012 Pazartesi

Galatasaray 1-1 Trabzonspor

Bugün günlerden Galatasaray'dı ama bahar nezlesi belime büktü, sabahki Engelsiz Aslanlar'ın maçına gidemedim. Onlar zaten her zamanki gibi, bildiğimiz gibi görevlerini yapıyorlar. Ben de hiç değilse akşamki maça gideyim dedim.
Maçtan önce Galatasaray adına tek sorun 4-4-2'nin ileri ucundaki Necati-Baros ikilisinin Sivas maçına göre daha fazla uyum içinde olması hiç olmazsa birinin formunu yukarı çekmesi üzerineydi ama olmadı. Olmayınca da Terim'i arayışlara itti ancak bu arayışların hafta içinde yapılması lazım. Sivas maçında görüldü ki bu ikilinin iyi bir uyumu yok formları da düşük. Eğer A planı işe yaramıyorsa B planı devreye sokulabilirdi ancak Galatasaray'da ana konu bu B planının maç içinde denenmiş olmasıydı ancak Galatasaray'ın şansı bu denemenin tutmuş olmasıydı. Beraberlik golünü ve maçın en net pozisyonunu buldu. 
Trabzonspor ise en iyi bildiği oyunu oynamaya çalıştı (Burak'ı defansın arkasına kaçırmak) ve kısmen de başarılı oldu. Eğer kanatlardaki Volkan ve Olcan biraz daha verimli olsalardı farkı açabilirlerdi. Bu durumda ise Şenol Hoca Volkan-Olcan ikilisini kendi içinde değiştirmeyi deneyebilirdi ancak o bu oyuncuların kötü oyununa 82 dakika tahammül ederek bir yerde intihar etti. 

Normalde hakemler üzerine pek konuşmam ayrıca hakemlerin de insan olduklarından dolayı maçı kötü yönetebilme haklarının olduğunu düşünürüm. Hafta içindeki Sivas maçından sonra hakemin kötü yönetimi hakkında konuşmadım. Son dakikada verilmeyen penaltı var ama Galatasaray'ın maçı son dakika penaltısına bırakmaması gerekir. Bu maç için de anı şeyler düşünülebilirdi ancak Cüneyt Çakır gerçekten kötü yönetti maçı. Tansiyonun ilk gerildiği anlardaki sarı kartlarını hemen çıkartsa itiraza sarı kart vermek zorunda kalmayacaktı. Durduk yere maçın ve seyircinin tansiyonunu yükseltti ve olmayan bir faulu vererek Trabzon'un öne geçmesine bir yerde vesile oldu. Olmayan faul derken maçın 2. yarısında ceza sahası içinde Necati'nin yerde kaldı pozisyon da aynısı.Eğer bir hareket ceza sahası içinde faul değilse dışında da olmamalı,hakemlerin maç içinde kıstası bu olmalı. 2. yarıda ise 2. sarıları iki takım için de çıkartamadı.

Maçın öyle ya da böyle kahramanı Mehmet Batdal. Dediğim gibi maça fazla konsantre olmadığımdan yedeklere bile bakmamıştım maçtan önce ve yine dediğim gibi Galatasaray B planını maç içinde aradı. Öyle olunca da 45'de keşke Mehmet Batdal kenarda olsa diye düşündüm ama Terim'in onu maç kadrosuna almış olabileceğine bile ihtimal vermiyordum. Bu Terim adına olumlu bir gelişme ancak oyunu okuma adına bariz hatalar yaptı. İlk olarak Necati-Batdal değişikliği yapması gerekirken iki tane sağ açık oyuna soktu ve sol tarafı boşalttı. Batdal girene kadar da oyun anlamında da pozisyon anlamında da Galatasaray adına akılda kalan fazla bir şey yoktu. İleriye hareketlilik getirdi ama kaçırdığı gol ipinin çekilmesine vesile oldu.

Mehmet Batdal adına daha önce de yazmıştım. 2. devrenin başında geri geldiğinde Necati alınmamış ve Baros cezalı duruma düşmüşken kendini gösterebilseydi dedim. Necati gelene kadar bunu yapamadı ve ben gözden çıkarıldığını düşündüm ancak umulmayan bir anda forma şansı buldu. Aslında Elmander'in yokluğunda Mehmet Batdal tek alternatif durumunda. Kaçırdığı golden sonra Fatih Terim ismini çizdiğini açıklasa da bence oyuna getirdiği hareketlilik ve girdiği pozisyonun hatrına bir şansı daha hakediyor. Elmander Ordu maçına yetişse dahi tam hazır olamayacağında hiç değilse yedek kulübesinde olmalı.

Selçuk'un ve Melo'nun oyunun mutlak liderliği için muhteşem uyum içinde yarışması Galatasaray adına bir diğer gelişme. Bu uyum geçtiğimiz senelerdeki Selçuk-Colman uyumuna da bakınca acaba Selçuk'dan mı kaynaklı diye düşünülebilir. Ancak transfer sezonunda Melo transferi haberleriyle epey gündem oluşacak gibi. 


Puan farkı 7'ye düşse de Galatasaray derbilerde kaybetmeyerek play-off'a güzel bir istatistikle girdi ayrıca Sabri'nin ceza sahasına orta/pas isabetinin yükselmesi ve talihsiz istatistiğinin de bitmesi önemli...

2 yorum:

  1. bu engin baytar noolcak kürşoo...

    Bilal

    YanıtlaSil
  2. sakatlıktan sonra büyük düşüş yaşadı ama top taşıma özelliği hala onu Terim'in prensi konumunda tutuyo. Bana kalırsa orta sahanın göbeğinde Selçuk-Melo-Engin hatta Yekta rotasyonunda kullanılmalı. Ama bu iş seneye olacak gibi çünkü kanat yok takımda

    YanıtlaSil