MEB Bakanlığının aldığı kararla artık Ankara haricindeki illerde stadyum gösterileri yapılmayacakmış. İlk başta düşünmeden bu "bayramlar unutturulmak isteniyor" galeyanına neden oldu bende de.Ancak sonradan kararın ayrıntılarını okudum ve düşündüm. Bu bayram hazırlıklarındayken lisede ve ortaokulda yaşadıklarım aklıma geldi. 6. ve 7. sınıfların "katılmak zorunlu değil mecburi" kisvesi altında derslerden alıkonarak fon karton çalışmalarına katılması katılmayanların not ile tehdit edilmesi. Tabi bu çalışmalar önce 23 Nisan ardından da 19 Mayıs bayramlarında uygulanması. Bu çalışmalar için güneşin altında beklemeler, yorucu çalışmalar...Ancak çalışma sonrası okul olmadığı için gezmeler, tozmalar, top oynamalar geldi aklıma. Ardından lisedeki çalışmaları düşündüm. Yine katılmayanları not ile tehdit edilmesi. Yine yorucu,sıcağın altındaki çalışmalar. Yine geçirilen güzel zamanlar.
Bir taraftan öğrencilerin okulda olması gerektiği zamanlarda çalışmalara gitmesinden dolayı eğitimde yaşanan aksamaları düşünüyorum öte taraftan da zaten doğru dürüst bir eğitim verildiği yok öğrenciler at yarışına hazırlanır gibi birbiriyle yarışıyor nefes almak için zaman buluyorlar diye düşünüyorum. Bir taraftan devletin temsilcilerinin keyfini beklemek için ertelenen gösterileri düşünüyorum ardından da halk tarafından hınca hınç doldurulan stadyumları düşünüyorum.
Galiba bayramların kutlanmasından daha çok kutlanış biçimiyle ilgili problemlerimiz var. 23 Nisan ULUSAL EGEMENLİK ve Çocuk Bayramı iken; yani ulusal egemenliğin,bağımsızlığın halkın kazandıklarının hatırlanması, "çocuk bayramı"nın gölgesinde kalıyor belki de. Ama hiçbir zaman o çocuklara ulusal egemenliğin önemini ve eğitimini veremiyoruz.Öte taraftan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı iken; ne Kurtuluş Savaşı'nın ve Atatürk'ün değeri tam vurgulanıyor ne de gençliğin ve sporun.
Birbiri içinde kısır döngü aslında bu dediklerim. Mesela 19 Mayıs'da Atatürk'ü anarken diyoruz ki ona "Bak, biz senin dediğin gibi spor yapan gençler yetiştirdik.Zeki,çevik,ahlaklı." öte taraftan o gençleri sınavların esiri haline getirip,geleceğinden umutsuz şekilde büyütüyoruz. 19 Mayıs gösterilerinin sorumlusu beden eğitimi öğretmenine gidip de "Ben spor yapmak için basket takımına girmek,antrenman yapmak istiyorum" derse "Önce git bir kulübe yazıl basketi öğren öyle gel" cevabını alıyor. Galiba keşan için saygı duruşu ile birbiri içinde güzel örnekler oldu. Çünkü amaç spor yaptırmak değil, kupa kaldırmak olduğu öğretiliyor gençlere tıpkı sınavlar için yarışa sokuldukları gibi.Bir diğer deyişle, gençlere; o gösterileri yaparken zul gelen işler daha sonradan anlam kazanıyor.Çünkü yaptığının o anda 2 yüzlülük olduğun biliyor ancak daha sonradan farklı anlamlar katarak vicdanını rahatlatıyor.
Peki halkın bakış açısı ne bu gösterilere? Onlar da aslında öğrencilerden pek farklı düşünmüyorlar. Eğitimlerinden geri kalmalarını istemedikleri çocukların,gençlerin yaptığı gösterilere yüksek katılımla gidiyorlar.Yani halk bayram kutlamak istiyor. Demek ki bizim bayramın kutlanış şekliyle ilgili problemlerimiz var.
Bu ülkede 19 Mayıs günü yapılan derbide sahaya binlerce pet şişe yağmıştı! Spor bayramında sahadaki sporculara litrelerce su atıldı. Bugün alınan kararı eleştirenlerin arasında hala o gün yapılanı haklı bulanlar var.
Peki halkın bakış açısı ne bu gösterilere? Onlar da aslında öğrencilerden pek farklı düşünmüyorlar. Eğitimlerinden geri kalmalarını istemedikleri çocukların,gençlerin yaptığı gösterilere yüksek katılımla gidiyorlar.Yani halk bayram kutlamak istiyor. Demek ki bizim bayramın kutlanış şekliyle ilgili problemlerimiz var.
Bu ülkede 19 Mayıs günü yapılan derbide sahaya binlerce pet şişe yağmıştı! Spor bayramında sahadaki sporculara litrelerce su atıldı. Bugün alınan kararı eleştirenlerin arasında hala o gün yapılanı haklı bulanlar var.
Pekin 2008 olimpiyatlarında Jamaika,Usain Bolt,Asafa Powell isimleri efsane olurken ve biz onlara hayran hayran bakarken, Jamaika'nın liseler arası atletizm yarışlarında 10000lerce sporcu yetiştirdiğini atlıyoruz. Olayın siyasi boyutunu değerlendirmeyeceğim. Dediğim gibi haklı tarafları da var ancak kararın alındığı gün 1 sporcunun, aynı hafta içinde ise 2 sporcunun hayatını kaybettiği bir ülke burası. Yani spor bayramı için (yukarıda anlatılan) yapılan gösterileri spor kabul edip daha sonra bütün spor branşları ve altyapısıyla sınıfta kalan bir ülke.Herhalde bu yüzden benim kafa karışıklığım ve yazının tutarsızlığı:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder