12 Ocak 2012 Perşembe

Ali Sami Yen

11 Ocak 2011...Ali Sami Yen'e veda ettiğimiz gündü. Orası bizim için bir ev, haftanın bütün hüznünü,kederini unuttuğumuz bir yerdi. Tribününe çıkmak ayrı bir keyif ayrı bir heyecandı her seferinde. Hatta 2 hafta deplasmanın ardından koridordan tribüne çıkarken o yeşil sahayı görmenin heyecanını hala hissediyorum. 

Normalde bu konuyla ilgili yazı yazmayacaktım, düşündüklerim hissettiklerim içimde kalsın istiyordum ancak FCN Blog'da aşağıdaki videoyu gördükten sonra dayanamadım.

Bazı şarkıların anlamı albümde değil de çok daha sonra anlaşılır. Mesela benim arkadaşlarım için Haluk Levent'in Sevmek Böyledir İşte farklı bir anlam taşır. Aynı şekilde Badem'in Sen Ağlama'sı Ömer Faruk Sorak'ın elinde daha bir başka anlam taşıdı. Aynı Sorak, Aşk Tesadüfleri Sever'de Şebnem Ferah'ın Hoşçakal'ına bambaşka bir anlam yükledi.
Candan Erçetin'in Elbette şarkısı çıktığında Galatasaray için yazılmış diye adledildi çünkü nakaratındaki 

Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım
Elbette daldan dala konup sonra uçacağım
Elbette bazen hızla dönüp bazen duracağım
Elbette bazen söyleyip bazen susacağım 
sözleri bize hep 2000 yılındaki başarılardan sonraki buhranlı günleri anlatır.Şu anda o geri dönüşü yaşadığımızı düşünürsek bu şarkı bize daha anlamlı gelir.

İşte 11 Ocak 2011'de ,aklıma geldikçe boğazıma yumru oturan, Ali Sami Yen'in sonsuza kadar kalbimize gömüldüğü gün Şebnem Ferah'ın Hoşçakal'ı bizim için ayrı önem kazandı. 4 yıl boyunca paylaştığımız sular, Nonda'nın kafası, Bordeaux maçı, yenik girdiğimiz Fener maçının son 15 dakikasında 10 kişi söylediğimiz "Başarılar gelir geçer" ve daha niceleri bu 4.35 dakikada gözlerden süzülen damlalarla film şeridi gibi geçmişti. Ve ne zaman Ali Sami Yen adını duysam, ne zaman bu şarkıyı dinlesem o yumru gelir oturur boğazıma.
Ali Sami Yen...Sonsuza kadar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder