3 Ocak 2019 Perşembe

Ali Koç Vizyon(suzluğ)u

Normalde Fenerbahçe ile ilgili yazmayacaktım ama hakikaten dayanılacak gibi değil. Ali Koç'un Fenerbahçe'ye başkan olmasıyla gerçekten modern futbolun gerekliliklerini yerine getirecek şekilde bir kulüp yapısı kuracağını ve bu yapının da Beşiktaş'ta geçen sezona kadar yapılan kör-topal doğru işlerle birleşerek başta Galatasaray'ı ve diğer kulüpleri de olumlu yönde teşvik edeceğini düşünüyordum. Fakat gelinen noktada, 3 büyük kulüp de beceriksizlik yarışına girmiş durumda. 

Beşiktaş'ta Cenk Tosun'un gidişinden itibaren başlayan süreç ZTK derbisinde Şenol Hoca'nın dağılması ve güven zedelenmesiyle devam etti. Yaz sezonunda yapılmayan takviyelerle gelinen noktada taraftarın yarısı Şenol Güneş'e güvenmiyor. Yönetime güvenmeyenlerin sayısı da az değil. Futbolcuları yetersiz bulanlar da var. Eylülde santraforun aralıkta stoperin parasızlıktan gönderilmesi akıllara haklı tek soruyu getiriyor: "Fikret Orman paralar nerde?" Buna bir de şimdi Burak Yılmaz transferiyle hocanın isteğini yerine getirme ancak taraftarı ortadan ikiye bölen hamleyi de ekleyin. Sanki Cenk Tosun satıldıktan sonra kulübü seçimi kaybeden Dursun Özbek devralmış gibi. Derin bir kaybetme girdabında sürüklenip duruyorlar.

Fenerbahçe'nin ilk yarıyı düşme hattında kapatması bir Galatasaraylı olarak beni sevindirmesi gerekirken artık acımaya başladım diyebilirim. Yani bu kadar büyük bir camia bu kadar beceriksiz nasıl yönetilir hayret verici. Sanki Ali Koç, Aziz Yıldırım'ın yönetimlerinde hiç bulunmamış da gökten zembille inmiş gibi davranıyor. Yapılan bariz yanlışlardan dönecek kararların bu kadar geç verilmesi bir yana alınan kararlarda da amatör davranışlar sergileniyor. Hoca, futbol direktör tercihleri, kadro dışılar vs. bir yana bırakıyorum zaten bunlar aylardır konuşulan mevzular. Ama "değişim" etiketiyle geldiğiniz noktada Aziz Yıldırımvari hareketle Akhisar dönüşü takımı otobüsle yollamak da neyin nesidir? Hepsini bir yana bıraktım, 6 aylık sürecin ardından bir Fenerbahçeli olarak aşağıdaki şu iki fotoğrafı aynı gün görsem, "Galiba Ali Koç'la olmayacak" demeye yüksek sesle başlardım. 


Kulübün efsaneleri arasına adını yazdırmış kaptanı bir özür açıklamasını tesislerdeki çay ocağı gibi bir yerde bu şekilde mi yapar arkadaş? Üstelik masanın üstündeki 20+ mikrofondan zaten böyle bir açıklamanın yapılacağını haber merkezlerinin beklediğini düşünürsek, hiç mi organizasyon beceriniz yok sizin. Hiçbir şey bulamadınız, masanın üzerine bir Fenerbahçe bayrağı serin bari. Öte yandan ezeli rakibiniz doğru/yanlış kadro kararları alıyor ve bunu hiç uzatmadan, bizzat teknik direktörünün ağzından arkada Galatasaray Logolu, resmi hesapların paylaştığı yüksek çözünürlüklü video ile yayımlıyor. Bu aralar bir Fenerbahçelinin yerinde olmak istemezdim.

Fenerbahçelinin yerinde olmak istemezdim ama Galatasaraylı olmak da çok iç açıcı durumda değil tabi ki. Sadece Terim tarafından iplerin ele alınmış olması, düzgün bir PR çalışması yürütülmeye başlanmış olması, Lokomotiv Moskova maçının ardından "plan program hazır" açıklamasının somut hale dönüşmesi önemli gelişmeler. Eğer bu plan çerçevesinde alınacak olan oyuncuların listesi hazırlanmış ve ilk temaslar şimdiden yapılmışsa bir de bu doğru transferler gerçekleşirse üç kulüp içinde işleri biraz doğru yapınca nasıl fark yarattığını çok rahat göreceğiz. 

Hemen hemen bütün takımların transfer ihtiyacının olduğu ve transfer piyasasının çok hareketli olacağı bu dönemde işlerini Başakşehir ve Trabzonspor'un da nispeten doğru yönettiklerini düşünüyorum. Özellikle Trabzon'un ağırlık olarak eksilmesine rağmen kadro dışılardan sonra pozitif ivme yaratması çok önemli oldu. Şimdi doğru transferleri de yapabilirlerse şampiyonluk umutları daha da yeşerecektir.

Özetle, Ali Koç'un elit kimliğinin kirlenen futbol dünyasına bir temizlik getireceğini düşünürken Tuchel tarafından PSG'nin 3-4 haftalık kaleci rotasyonunun açıklanması gibi hızlı iletişim kanallarının daha da önem kazandığı günümüz dünyasında 80lerden kalma düzende işler yapılması bir futbolsever olarak bende büyük hayal kırıklığı yaratıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder