14 Ocak 2019 Pazartesi

Bold Pilot Geliy...Geldi...


"Şampiyon olmak demek, 
bir gün kaybedeceğini bildiğin halde koşmaya devam etmek demek"


90larda çocuk olmak müthiş bir nostalji. "Şimdiki nesil bu ikisi arasındaki ilişkiyi asla anlayamayacak" kırmızı bantıyla verilen kaset-kalem resmi, tasolar, sporcu kartları daha neler neler... Ama en güzeli 90larda genç olmaktı galiba. Yani 80 doğumlular. Çünkü 90 doğumlu olmama rağmen birçok nostaljik anı bende parça pinçik. Halbuki 80liler, yani bizzat -şimdiki tabiriyle- trendleri belirleyenler o yıllara dair daha berrak anılarla yaşıyorlar. Oyunlar, oyuncaklar, hatıralar bir yana bir de takip edebildikleri var. Dream Team'i, efsane Bulls'u, Michael Jordan için sabahlamaları, Hollanda zaferi, Almanya zaferi, Galatasaray'ın Avrupa öyküsü... Bunların arasında bir de biraz daha şanslı olanlar var ki onlar da Bold Pilot'ı takip edebilenler...

Babamın en sevdiği hayvan at olmasına rağmen biz hep uzak büyüdük at yarışlarından. Şans oyunları, milli piyango, bahisler, at yarışları... İçinde kumarı barındıran herhangi bir şey çok uzaktı ona. Hatta hatırlıyorum, haftalarca devreden sayısal loto çekilişine biz de kupon yapalım dedik ailecek. Numara bile söylemezdi. Yılbaşı akşamları tombalaya bile validenin zoruyla katılırdı. O yüzden hep uzak büyüdük at yarışlarına. At yarışıylarıyla ilgili benim o yıllardan aklımda kalan Nalkapon diye bir at yarışı bülteninin reklamı ve sonunda söylenen "Kim kazandı? Buna varış hakemleri karar verecek" sözleriydi. O yıllardan beridir ganyan bayileri de hep uzak durduğum, uzaktan da batakhaneyi andıran yerlerdi benim için. Hal böyle olunca da ne at yarışı bildim ne de Bold Pilot'ı tanıdım.

2015 yılında ölüm haberi ile Twitter bir anda karışmıştı. Kim bu saçma başlığı açmış diye düşünüp baktığımda ise ölen bir atın ardından insanların bu kadar üzülmesini anlamamıştım. At yarışlarını takip eden arkadaşlarımın derin üzüntülerini fark ettim, garipsedim haliyle. Şimdi fark ettim ki, benim için Terim, Hagi, Taffarel, Hakan Şükür hatta Sounders neyse, bilenler için de Bold Pilot oydu.

İzlemediğim için Çukur dizisinde tekrar gündem yapılmasını kaçırdım. Dizinin yapımcıları (Ay Yapım) hazırladıkları film için sevilen dizinin sevilen karakterleriyle filmin tanıtımını yapmışlar. Sonra da Youtube'da harika işler çıkaran 140 Journos ekibinin Ay Yapım'la bağlantılı hazırladıkları 2 bölümlük Bold Pilot kısa belgeselini izledim. Yani Bold Pilot trendine bilmeden ben de kapıldım. Yine de bundan hiç pişman değilim.

Gelelim filme. Öncelikle burdan büyük bir tebriği Ay Yapım ekibine, filmin yönetmeni ve senaristi Ahmet Katıksız'a iletmek isterim. Ezel gibi kült bir diziyle hayatımıza giren Ay Yapım yıllar içinden neredeyse hiç başarısız yapıma imza atmadı. En azından belli bir standardın üstünde kalan yapımları, çoğunu takip etmesem de, genel izleyici kitlesine hitap eden ve belli bir kalitenin üzerinde eserler. Ancak Dedemin İnsanları ve Bizim İçin Şampiyon özgünlüğü de hesaba kattığımız zaman kesinlikle diğerlerinden ayrılıyor. Dedemin İnsanları'nda Çağan Irmak imzası ile Ay Yapım'ın önüne geçtiği aşikar zira Bizim İçin Şampiyon filminin afişini almak için Ay Yapım'ın sitesine girince o eserin de yapımcısı olduklarını öğrendim. Ama Bizim İçin Şampiyon, kısaca Şampiyon, sanki yıllardır edindikleri tecrübelerin ustalık eseri gibi karşımızda. 

Kasım, aralık ve ocak aylarında vizyona yön veren 3 tane biyografi filmi oldu: Müslüm Baba, Bohemian Rapsody ve Şampiyon. (Hatta önümüzdeki hafta vizyona girecek olan Çiçero'yu da eklemek lazım) Müslüm ve Bohemian Rapsody için ayrıca yazacağım ama özellikle Ahmet Katıksız'ın bir hayvanın, düzeltiyorum atın, biyografisini film yapması, buna cesaret edebilmesi gerçekten takdire şayan. Özellikle kamera arkasını çok merak ediyorum (Youtube'a koyulmuş). Çekimler, görüntüler ve sondaki kafa kafaya giren atların sahnesi Hollywood kalitesinde diyebilirim. Bu işe girerken "zaten milyonların sevgilisi, sırf hayranları gelse iyi gişe yaparız" şeklinde konuya yaklaşmadığı o kadar belli ki. Senaryoda kendisine katkı veren Serkan Yörük'ü de unutmamak lazım. Her ikisinin de 81 doğumlu olduğunu dikkate alırsak, çocukluklarında Bold Pilot'ın yarışlarıyla sevindiklerini tahmin etmek zor değil. "Amerika'da olsa filmi yapılır" denilen o kadar çok hikayemiz var ve artık bu filmleri yapacak cesur insanların çıkması gurur verici. Üstelik, hikaye her ne kadar Bold Pilot'ın hikayesi olsa da Halis Karataş'ın, Begüm Atman'ın ve Özdemir Atman'ın da hikayesi, bir takım oyununun, "destansı bir aşkın" hikayesi.

Oyuncu seçimleri de 4/4lük olmuş. Begüm Atman rolünde izlediğimiz Farah Zeynep Abdullah her filminde daha da yükseliyor. Üstlenip de altından kalkamadığı rolünü ben hatırlayamıyorum. Fikret Kuşkan ise "Ben Çağan Irmak'la çalışmadan da iyi oyuncuyum" diye bağırıyor adeta. Halis Karataş'ı canlandıran Ekin Koç da çok başarılı. Tutmayan dizilerin tutmayan oyuncusu da olsa bu filmden sonra adından söz ettireceğini düşünüyorum. Yine de bana bazı sahnelerde Murat Yıldırım'ı hatırlatmadı değil. Nedenini çözemediğim bir benzerlik kurdum, belki rolü Murat Yıldırım'a daha yakıştırdığım için olabilir. Gazi Koşusu'nda, boxsette, Halis Karataş'a selam veren gerçek Halis Karataş sahnesi çok hoş olmuş. Ayrıca tanıdık ses olan Ali Kayakıt'ın da yarışları sunması çok iyi düşünülmüş.

Müziklere gelecek olursak, artık Ay Yapım'ın kadrolu müzisyeni gibi olan Tolgay Işıklı sanatını konuşturmuş. Yükselen sahnelerde de dramatik sahnelerde de müzik sizi daha da filme bağlıyor. 

Sinemalarda vizyon sayısı azalmaya başlayan Şampiyon'u bitmeden muhakkak izleyin. Gerçekten üst seviye bir eser ortaya çıkmış. 140 Journos'un kısa belgeseline gelecek olursak, eğer Bold Pilot hakkında ufak tefek bilgiler ya da hikayeler bir yerlerden kulağınıza çalındıysa, izleyip filme gidebilirsiniz. Filmde bu enstantaneler o kadar güzel yedirilmiş ki hiç rahatsız etmiyor. Ama bu yazıyı okuyana kadar Bold Pilot hakkında hiçbir fikriniz yoksa, filme gittikten sonra izleyerek "yok canım olmamıştır" dediğiniz sahneleri farklı kaynaklardan doğrulamış, filmden aldığınız zevki tekrar hatırlamış olursunuz. 

Not: Filmi izlerken, tüy rengiyle, hareketleriyle, tepkileriyle, hızıyla, hatta yağmuru sevmemesiyle bize kendini hatırlatan iki yıldır bizimle olan dostumuz #Garabaş'ımız #Haydut'umuz kısacası bizim #BoldPilot'umuza sevgiler :)

Bizim İçin Şampiyon (2018)
Yönetmen: Ahmet Katıksız
Senaryo: Ahmet Katıksız, Serkan Yörük
Yapım: Ay Yapım - MED Yapım






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder